KONYA RESMİ
KURUMLARINDAKİ
27 ZULMÜN LANETİNİN İLGİLİLERE UĞRAMAYACAĞINI MI ZANNEDİYORSUNUZ ?
KIRMIZI ALARM
!!
Bu sıradan bir dilekçe değildir! Bürokratların ve
politikacıların okumaktan sıkıldığı uzun bir rapor da olmayacak!Bu, zalime
hizmetkar ve korkak karakterli bürokratlara ve müfettişlere de verilmemeli!
Baştan savmak için hiçbir şey yapmayan kimselere sevk edilmemeli!
Sadece asil kan taşıyan, dürüst, cesur, âdil yetkili
bürokratlara sunulmalıdır!
Konya’da 8 yıl boyunca yaşanan ve yaklaşık 8’den
fazla kişinin zulme, iftiraya, yalanlanmaya uğradığı bir trajedinin feryadıdır
!
Mücadelenin boyutuna ve insanlığın, adaletin hiç
olmadığına boğazınız yutkunarak bakın! 27 tane haksızlığın, yolsuzluğun
düzeltilmesi ve insan haklarının ödenmesi için tam 14 resmi kurum ve kişiye,
yaklaşık 114 belge ve kanıt ile müracaat edildiğinde, hangi bir haksızlık
düzeltilmiştir ?! Bütün gerçekler yalanlanmış, örtbas, yalancı şahitlik ve
iftira ile lanetli koltuklar ve şöhret korunmaya çalışılmıştır !
İyilik yapmak ve adaleti sağlamak isteyen kahramanlar
için yaklaşık 24 sayfalık rapor ve 48 adet kanıtlayıcı belge ve 1 ses kaydı
internette http://gercekler42.spaces.live.com adresinde
kayıtlıdır! Bütün kanıtları oradan alabilirsiniz ! Buyrun, inceleyin yalanları
ve hileleri; bir gün herkese adalet lazım olacak ! Herkes ne ekerse, onu
biçecek!
2002’de kayda başlanan kötülüklerden 2004 Eylülünde
Konya İl Milli Eğitim Müdürü Halil Şahin, güya tayin haksızlığını düzeltmek
için bir öğretmene “Yaz dilekçeni!” demiş, sonra sözünü tutmamıştır!
Hiçbir ceza almamıştır!
2008 Şubatında Selçuklu Necip Fazıl Kısakürek
İlköğretim Okulu’nda müdür yardımcısına bir belgeyi temin edip ilçe müdürlüğüne
göndermede kendi kusuru olmadığı halde iftira cezası verilmiştir. İlgili bayan
öğretmen ve okul müdürü sorumlu olduğu halde muhakkikler Karatay Milli
Eğitim Müdürü Ali Ergun ve İl MEM Md.Yrd.Abdullah Büyükatıcıgil, zalim hizmetkarlığı yapmışlardır.
2008 Eylülünde yine aynı okulda sınıf ayrımcılığı
yapılmış, okul müdür yardımcısı Tarık Çalışkan, “(Sınıf ayrımcılığını) İspatla,
bu işi bırakmazsam şerefsizim!” demiş, öğretmen 8 maddeyle ispatlayıp 01.06.2009’da
Konya Valililiği’ne verdiği halde, sonra Selçuklu İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü’ne ve Konya MEM Müfettişler Kurulu Başkanlığı’na sevk edildiği
halde örtbas edilmiş, şerefsizlik savunulmuştur !
2008 Aralık ayında adı geçen okulda bir öğretmen
yazar, Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne hiçbir kamu görevlisi ismi
verilmeyen, sövme bulunmayan, atasözlerine dayalı haksızlıkları eleştiri
bulunan makale göndermiştir. Ne anayasada ne kanunda bir yasak olmadığı halde
basit insan karakteri göstererek kul hakkı ödeyeceklerine 2 iftira cezası
vermişlerdir! Müfettişler Ali Osman Kaplan ve Adil Korkmaz, önce öğretmeni
destekleyerek sonra güçlü zalimlerin tarafını tutarak yalancı şahit ve yamuk
karakterlerini göstermişlerdir !
Selçuklu İlçe MEM Müdürü Mustafa Koca da hukuku hiçe
sayarak tecziyeleri onaylamıştır. Ocak 2010’da başka bir olayda Mustafa
Koca, bakmadan belgeleri imzaladığını itiraf etmektedir. Konya İl İdare Kurulu,
Mustafa Koca’ya da koruma kalkanı olmuştur.
Selçuklu Kaymakamı Ali Rıza Çalışır da, makamına
verilen ve kendileri incelemesi gereken özel rapor ve belgeyi Selçuklu Milli Eğitim Müdürlüğü’ne sevk ederek
hukuktan anlamadıklarını veya kasten düşmanlık yaptıklarını ispat etmişlerdir! Konya
Valiliği, Temmuz 2009’da bildirilen bu haksızlığı da örtbas etmiş, hiçbir şey
yapmamıştır.
2009 Nisan ayında İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı
Nadi Soylu, aynı okuldan politik oyunla sürgüne gönderilen müdür yardımcısının
mahkemeyi kazanacağını anlayınca Selçuklu MEM Şube Müdürü Hüseyin Güngör’e,
“Mahkemeyi kazanınca okuluna geri dönmesin, soruşturma açtırırım!” diyerek
tehdit etmiş. Ön inceleme, “İddia sübut bulmamıştır!” diye sonuçlanmıştır. Muhakkikler
İl MEM müdür yardımcısı İbrahim Adalmaz ve Şube Müdürü Sabit Çalık, “Bozacının
şahidi şıracı!” atasözünü uygulayarak komşu taraftarlıklarını güzel
yapmışlardır!
2009 Ekim ayında da aynı okuldaki başka bir erkek öğretmene,
“Zarfı sert bir şekilde hırıltıyla aldı!” gibi saçma sapan suçlamalarla ve
zalimlerin dümen suyunda giden öğretmenlerle işbirliği yapmıyor diye 2 iftira
cezası da o almıştır ! Zalim hizmetkarı muhakkikler Selçuklu’da okul
müdürleri olan İsmail Ceylan ile Mehmet Eskin idi.
1 Eylül 2009’da mağdur öğretmen hanımı haksızlıkları
kanıtlayıcı belgeleri muhakkik Konya Vali Yardımcısı Mustafa Karabacak’a
vermiş; o, “Dosya bizden çıktı!, Ahmet Bıyık’a (İl İdare Kurulu Müdürü) verin!”
diyerek ona göndermiş. 33 yıllık Konya’da kökleşmiş bürokrat, mazlum vatandaşı
mı savunacak, tabii ki her zamanki gibi bir suç unsuruna rastlanmaz(!)
Ocak 2010’da Konya basınında çıkan Selçuklu Mehmet
Akif Ersoy Lisesi’ndeki olaylarda da esas göze çarpan zulüm, başka okula
sürülen eski okul müdürü Ali Gürol Yalçınkaya’nın para meselelerinde kusuru
olup olmadığı veya yeni müdürü Ahmet Baltacı’nın, Müdür Yrd. Rıza Aygün ile
İngilizce Öğretmeni Abdullah Gürsoy yanında (herhalde yamuk öğretmenlere)
sövmesi değildir.Selçuklu Kaymakamı Ali Rıza Çalışır’ın idareci
bürokratların ne kadar suçu olursa olsun taraftarlığını yaparak soruşturma izni
vermemesi.Toplumumuzun zalim İsrail veya nazi Almanyası’ndan farkı varsa
görelim!
22 Yaşındaki
Sevim ÖZCAN’ a 04 Aralık 2008’de muayene için geldiği Konya Meram Tıp Fakültesi
Hastanesi’nde Lösemi (Kan Kanseri) teşhisi konmuştur.3.Kemoterapide hastalık
sıfırlanmıştır.24.08.2009’da Konya’dan A.Ü. Tıp Fakültesi Hematoloji Bölümü’ne
“(HLA) Doku Tipleme Tahlili” başvurusu yapılmıştır.Tahlil süresinin en fazla 10
gün sürdüğü bilinmektedir.Buna rağmen hasta yakınları tarafından defalarca
sorulduğu halde tam 4 ay boyunca 10.12.2009’a yani bir tanıdık yardımcı olana
kadar tahlil sonucu çıkmamıştır! Bu sürede Meram Tıp Fakültesi Hastanesi’ndeki
görevliler tarafından hastaya verilen ilaçlar aksi tesir etmiş,aslında hasta da
bu ilaçları istememiş,öleceğini anlayınca,Hematoloji Bölümü’ne “Mahşerde
görüşürüz!” bedduasıyla acı içinde 14 Ocak 2010’da vefat etmiştir veya şehid
olmuştur!
Geçen 17 Martta da Konya Valisi Aydın Nezih Doğan,
Kürt vatandaşların bulunduğu Yunak ilçesinde, “Kürtten dost olmaz evliya
olsa sokma avluya!” beyanıyla ırkçılığı, ayrımcılığı alevlendirmiştir!
“Evliya olsa (bile )” sözü basiretsizliktir !
Allah-ü Teala evliyaya düşmanlık edene harp ilan ettiğini…”
bildirmiştir. Vali Beye, disiplin kanununa göre bir işlem yapılmakta mıdır?
Hiç, hiçbir şey!..
Yukarıda bahsedilen mağdur ve mazlum
öğretmenler ile idarecilere uygulanan tecziyeler, batıl gelenekleri olan
halklar gibi hukuk bilmeyen idareciler yüzünden hukuka aykırıdır; çünkü
soruşturma raporunun bittiği tarihten sonra 15 gün içinde disiplin amiri
kararını vermek zorundadır! Onlar ise bekletirler, ne zaman keyifleri olursa o
zaman savunma isterler! Hepsi iptal!
İşte böyle organize olmuş zalimler grubunu kınamıyor,
lanetliyoruz!.. Eğer 70 milyonluk devletin başkentteki yöneticileri de
korkudan bir şey yapmazsa, biz zalimleri Konya şehir meydanında halkın ve kameraların
önünde ‘Ölümcül Dövüş’ e (Mortal Combat) davet ederiz !
Adaletli yöneticilerin her zaman yanındayız !
Selamlarımızı acı bir tebessümle gönderiyoruz! Bizim mücadelemizin bir onur
savaşı olduğunu anlamışsınızdır umarız ! 25 Mayıs 2010
Kardelen Kütüphane Grubundan Mücahid TEKİN
DİPNOT:İstanbul’un Fetih Yıldönümün’de Fatih Sultan Mehmet ve Fedailerine selam ve dualarınmızı gönderiyoruz.Editör
*
Sonra biz Allah’tan
sakınanları kurtarırız; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada
bırakırız. (Kur’an:Meryem S.,72)
*
Göklerin ve yerin orduları Allah’ındır. Allah azizdir,
hakimdir. (Kur’an, Fetih S.,7)
*
Yoksa siz Allah içinizden cihad edenleri
belli etmeden, sabredenleri ortaya çıkarmadan Cennete gireceğinizi mi sandınız?
(Kur’an,
Âl-i İmran S. 142)